13 Ağustos 2022 Cumartesi

Birkaç bir şey...

Aklım pek başımda değilken yazdığım bir yazıya denk geldim. Dürüstlük akan bir yazı. İçinde "Ve bu beni en korkunç filmlerden, en kötü cinlerden, en büyük cehennem senaryolarından daha çok korkutuyor," cümlesi geçiyor. Korkularım gerçek oluyor. 

"Sizlerden biraz farklıyım. Lütuf değil de lanet benim için bu. Sizler dönemlik alım yapıyorsunuz hayatınıza. Sonra geçiyor ve yenileri geliyor yerlerine. Alışıyorsunuz. Ben ömürlük alıyorum. Hatırlamak laneti üzerimde. Kimse kimsenin yerini tutamıyor. Herkese yer var. Herkesin boşluğu yerli yerinde."

Hayatımda olmayanlara mektup yazardım. Hayata devam etmeyi alışkanlık haline getirmeye çabaladığım için bıraktım ama hep söyleyecek birkaç cümleye sahibim. Ve zihnimi kusmam gerek. Beni zehirliyor. 


Sevgili A, yazdım, sildim. Yazdım sildim. Yazdım sildim... Garip.

Dünün kutlu olsun..


e, umarım ömür boyu yalnızlığa mahkum olursun. Bu halimin özünde sen varsın. Beni yorduğun kadar yorulasın. Aklına geldiğimde anlayasın. Nefretimden değil bu sözlerim. Senden nefret etmiyorum. Ama artık sana dua da etmiyorum. 


M, zamanında sana o kadar çok kelime döktüm ki, zihnim senin için hareket edemiyor. Ama hala göğsümdeki acıyor. Bir gün hafifleyecek. İyi ki olmamış dedim bile. Çabuk oldu ha? Ben de şaşkınım. Tavsiyen için teşekkürler. 


E. Zamanında benim hakkımda bir kehanetin vardı. Gerçekleşmeyecek. Ama söylemeliyim. Kalbimi kırmış. Aradan 8 sene geçse de hala umutsuz hissettiğimde kehanetin aklıma geliyor ve "acaba mı," dememe sebep oluyor. Yine de gerçekleşmeyecek. Haberin olsun. Umarım küçüğüm iyidir. Gözlerinden öpüyorum.