Başımın ağrısını geçirmek için parol aldım az evvel. Parol'a neden sürekli laf söylenir bilmiyorum. Çok sık duyuyorum kendisinden için "Dua et daha hızlı geçer," dendiğini. Halbuki aprol, apranax gibi tabiri caizse paroldan çok daha ağır ilaçlar kullanan biri olarak parol'dan da memnun kaldım. (Bunun sebebinin sürekli aynı hammaddeyi içeren ilaçlar kullanıp parasetamolle yeni tanışmam olduğunun farkındayım.) Neyse, nereye bağlayacağım biliyor musunuz?
Kendimi sürekli aşağılanan parol gibi hissediyorum, ehehe..
Kendimi en yalnız hissettiğim, anlaşılmadığımı, kendimi ifade edemediğimi hissettiğim şu gariban döneme yeni bir arkadaş geldi. Daha doğrusu daha önce de varmış kendisi de gölge gibi olunca ben fark edememişim.
Kendimi her konuda yetersiz hissediyor oluşum...
Kendimi bir dost olarak da yetersiz hissediyorum, bir kul olarak da, bir vatandaş, bir öğrenci, bir kadın, bir insan olarak da yetersiz hissediyorum. Neresinden tutarsam işte... Çözümlemeye çabaladığımda bunların bazılarının gerçekten benim yetersizliğim olduğunun farkına varıyorum. Bazılarınınsa öyle hissettirildiğinin...
Mesela öğrencilikten bahsedeyim. En basit anlatabileceğim şey bu şimdilik.
Teoride başarılıyım. Gerçekten. 3,89 genel ortalamam var, bir şeyler biliyorum. Ama insanlarla konuştuğumda, hedeflerini, bahsettiklerini dinlediğimde bir bakıyorum ki otuz adım değil üç yüz otuz adım gerideyim. Anaa...
Kendime, "Bak kızım, herkesin birikimi bir değil, herkesin hedefi de bir değil, yaşanmışlığı da bir değil, saçmalama da sus bir, milleti izlemekten kendini bulamıyorsun," diyorum. Telkin ediyorum. Bir süre uslu uslu elimden geleni yapıyorum. Sonra küçük bir ayrıntı yüzünden yeniden başarısız hissediyor, hatta bazen bile bile hissettiriliyorum.
Haydi bir itiraf, hırsın gramına sahip olmayan ben bu kahrolasıca bölüm yüzünden yetersizlik hisleriyle boğuşup tehlikeli seviyede bir hırs edinmeye başladım. Hiç de sevmediğim şey. Yapana "al senin olsun hepsi al" çekip acıyarak bakmak istiyorum. Hayır bölüm öyle bir bölüm ki öğrenciliğinde bu kadar rekabet, bu kadar entrika dönerken sonrasını düşünemiyorum. Zaten son bir aydır planlarım ve kararlarım da değişiyor, sağ olsunlar bir sürü değişken birleşip beni bu noktaya getirdiler. İsteyerek seçtiğim bu bölüm artık sadece genel kültür deposu benim için. Alana atıldığımda yeterli olmaya çabalarken sonunda kendimi yorgunluğumla baş başa, tükenmişliğimle el ele bulacağıma, yeterli olduğum mesleği yapıp sakin sakin yaşarım diyorum. (Bakınız bu noktada içimdeki hırslı velet ortaya çıkıp "pes mi edeceksin, höhö, pes ediyor şuna bak, kudur," diyor. Ayyy yether...)
Dost olarak yetersiz hissetmem kişiden kişiye değişiyor. Gerçekten iyi bir dost olmak için çabalamam gereken insanlar var ama diğerleri, canımı acıtıyor. Doyumsuzlukları bana yetersiz hissettiren, yeterli olamayışım değil. Ben verdikçe alan bu kara delikleri özlemekten de kurtulmam gerekiyor. Aman.
Tüm detaylara giremeyeceğim şimdi. Sadece kendime sorum şu şekilde. Neden yetersiz hissettiğinde çaba harcamıyorsun yeterli olabilmek için? Bilerek öyle hissettirenlerden neden uzaklaşmıyorsun?
Size de sormak istiyorum. Var mı yetersizlikleriniz, yetersiz hissettirenleriniz? Nasıl baş edeceğiz, bileniniz var mı? Kıymeti bilinmeyen parol muyum yoksa harbiden gereksiz bir ilaç mı? Nasıl ayırt edeceğim bunca kafa karışıklığının arasında? Kafamda bir sürü soru işte..
Başlarım böyle aşkın ızdırabına sayın okuyucular.. Başlarım.
Kendime Not: Kimseye ilaç olmak zorunda değilim.
Kendime Not 2: Kimse bana ilaç olmak zorunda değil.
Hepimizin yetersiz hissettiği anlar var. Bazıları bunu görmezden gelirken bazıları bütün iç boğuşmalarını iyi saklıyor. En temel çözüm mükemmel olmak zorunda olmadığını anlamak ve artı ve eksileriyle, gücü ve yetersizlikleriyle kendini tanıyıp kabul etmek. Tabii eksikleri kapatmak için elinden geldiğince çabalamak da gerek.(Kendine fazla yüklenmemek şartıyla)
YanıtlaSilToksik ilişkilerde insanı fazlasıyla yıpratıyor. Arkadaşın da olsa, dostun da olsa bu tür insanlar ile arana net bir çizgi çekebilmek sağlık açısından çok önemli. Benim çevremde de fikirlerimi yetersiz bulurmuşcasına sürekli akıl veren, kendi doğrularını dikte etmeye çalışanlar var. Uygun ortamda, çokta kırıcı olmadan 'sen öyle yap, ben bunu denemek istiyorum' diyerek rengimi belli etmeye çalışıyorum.
Elimden geldiğince hayır demeyi de, had bildirmeyi de öğrendiğimi düşünüyordum fakat içsel olarak bir şeyleri kabullenememişim demek ki. hala ayıp olurcu hala "Böyle davranırsam beni sevmez,"ciyim. Allah kurtarsın.
SilMükemmelliyetçilik konusunda da kesinlikle haklısın. Allah düşmanımın başına vermesin insana kafayı yedirir. :')
Hissetirenlerde var. Sağolsun hisseden bir bende var benden içeru
YanıtlaSil😳
O hırs denen şey bende de hiç olmadı.
Dozunda hırsa ihtiyacım var benim biraz. Adım atamıyorum olmayınca. Ama hırsın çoğu da dönüp dolaşıp yine beni yaralar gibi geliyor.. Ne olacaksa dengeli, ne olacaksa kararında... *-*
SilSlm,aslında çevremizdeki insanların davranışları yüzünden böyle hissetmek normal, yetersiz olan siz değilsiniz, bunu bilerek yapan çevre ve toplum baskısı bence:) Bazen yalnız kalıp kendini dinlemek iyi oluyor..Selamlar😊
YanıtlaSilMerhabalar. ^^ Son zamanlarda öyle yapmaya çalışıyorum aslında, yalnız kalmaya çalışıyorum. Toplum baskısı içime nasıl işlediyse bu defa kafamın içinde şekilleniyor aynı baskı, omuzlarımdaki gerginliklerden de kurtulamıyorum haliyle. İnsanlardan uzak olmak bir nebze rahat hissettirse de kendimle baş başa olmaktan da pek memnun değilim. Çünkü yalnızken bile yalnız değilim sanırım. Ama eninde sonunda çıkılacak bu girdaptan. ^^
SilMerhaba,
YanıtlaSilÇoğu zaman ben de yetersiz hissediyor, hissettiriliyorum. Özellikle kariyer konusunda ve girişken biri olmamamdan dolayı. Ne yapsam bir işe yaramıyor gibi. Sıkıldım artık. Özele mi kamuya mı yöneldim, yeniden üniversite mi okusam, hangi sınavlara hazırlansam diye düşünüyorum. En basitinden LinkedIn' e baksam herkes bir yerlere gelmiş ama ben hâlâ seveceğim, kendimi kanıtlayacağım işi bulamadım. Bu zoruma gidiyor.
Tüm bunlardan sonra bir kul olarak yetersizlik hissediyorum. Her şeyi azar azar yapmaya çalışıyor gibiyim.
Sonunda gelip kendimi yazmaya veriyorum.
Birilerine, bir yere iç dökebildiğimize de şükür. Bu da olmasa düşün düşün iyice halimiz harap.
SilHırs iyi bir şey değil olmaması şans bence :) ama motivasyon lazım arada yoksa bazen maymun iştahla başlayıp hızla vazgeçiyor insan..
YanıtlaSilYetersizlik duygusu yaşla ve birikim arttıkça azalıyor :) biraz zaman ver anladığım kadarıyla henüz öğrencisin daha yolun çooook başındasın.
Bende yetersizlik annelik konusunda olmuştu ama tuhaf şekilde sadece bir çocuğum için hissediyorum diğeri için değil. Kaynağı nedir diye düşünğnce aslında bu çocuğa daha iyi bir anne olmam gerektiğini düşünmemin çocuğun zoe bir karakterde olmasından kaynaklandığını yani hepsinin de benim suçum olmadığını fark ettim. Ama gerek toplum kuralları gerek içimdeki eşit adil olma azmi bu sorunu sadece kendime yöneltmeme neden oluyormuş! Ayol çocukta da var suç :))) yani senin karşındakinde de vardır mutlaka suç ;) Son zamanlarda bu çocuğumla aramdaki birebir ilişkiye odaklandım, geçenlerde anneliğimi en yakın arkadaşına övdü kulak misafiri oldum acaip mutlu oldum hehehe daha rahatım yani, çocuk mutluysa daha da kendimi hırpalamanın anlamı yok... Senin arkadaşlar da senden mutlularsa sorun yok bence..
Benim benden mutlu olan arkadaşlarım var çok şükür, olmayıp da içlerinde tutanlar varsa bilemem, hehe. Aslında çok da küçük değil yaşım, 25 yılı tamamladım. Biraz da bu yüzden sanırım. 25 yıldır yaşayan diğer insanlarla kendimi karşılaştırıyor olabilirim. (Bk. Yeni yeni edindiğim hırs yüzünden muhtemelen) Halbuki yeniden öğrenci olmayı da, bu hayatı yaşamayı de seçen benim. Zamanla muhtemelen zihnim durulacaktır söylediğin gibi. Ama tez zamanda olsa ne güzel olur, ben de kendime daha bir odaklanabilirim çevremdense.. *-*
SilBir evlattan duyulabilecek en tatlı şeylerden olsa gerek. Allah bizlere de, hak edip isteyenlere de nasip etsin. ^^
Cevabı zaten son iki cümle ile bulmuşsunuz :-))) Yalnız ben başka bir şeye takıldım.. Not ortalaması eskisi gibi 4.00 üzerinden değil mi? 3,89 çok ciddi bir ortalama ve tebrik ederim. Her insanın yetersiz olduğu alanlar vardır, kimse dört dörtlük değil ve bu konu çaba sarfı gerektirebilir. Ama yetersiz hissettierenlere diyebileceğim bir şey yok. Çünkü ben hayatımızda var olan herşeyin biz orada olmalarını istediğimiz için olduklarına inananlardanım :-) Son olarakda ben dolerex cilerdenim:-) Şimdiden mutlu haftalar 🙏
YanıtlaSilEvet not ortalaması hala 4.00 üzerinden alınıyor. Çook teşekkür ederim. ^^ Ve o kadar haklı bir cümle ki. Ben orada olmalarına izin vermesem yetersiz hissettiren insanlar da bulunmaz çevremde, yetersizlik hissini de kurmam kafamda. Acilen zihnimi, ruhumu ve çevremi bir elden geçirmeliyim. Tabi önce kendimi bu değişime ikna etmem gerekiyor.
Silya düşünme böyle şeyler, kim yeterli ki, dışardan öyle görünenlere bakma sen :) okul, dersler filansa ne yani yapamıcan mı okulu, dersleri :) herkes yapıyo yaa nolcak zor değil okul filan :) isteksizlik de geçer bir gün nasıl olsa :) senin değil bizim ülke insanının genel sorunu bu. bizi güvenli, güçlü yetiştirmiyorlar. yaratıcı değil ezberci. zaten ekonomi bozuk, işsizlik var. o yüzden hepimiz bir çeşit bunalımdayız zaten. sal gitsin düşünme. ama dersler için günlük çalışma planı yap. saatli çalış :)
YanıtlaSilBunalım elimden tutup beni uykuya çekiştirdiği için bir türlü o masa başına geçemiyorum. Yarın vizelerim başlıyor, akşam başlayacağım artık çalışmaya. Neyse, bu seferlik kendim kaşındım diyeceğim artık. Ama toparlamak için çabalıyorum, çabalamaya devam. *-*
SilOluyor tabi ama insanı çok yoran bir duygu..Bazen kendimi yetersiz anne,yetersiz çocuk,eş,dost falan hissederim sonra bakarım kendime çok yüklenmişim kendimi sevmeye başlarım :)) Sen neysen osun iyisin işte takma kafana derim geçerim :)
YanıtlaSilBunu yapmadan önce hep bir dip görünüyor sanırım. Geçmeyen düşünceler ve duygu durumları değil, biliyorum, farkındayım da. Ama elden ne gelir. Kollarımı önümde bağlayıp sürecin geçmesini bekleyeceğim. Arada da başımı okşayıp popomdan ittirerek tabi. ^^ Çabasız değil..
SilMerhaba,
YanıtlaSilBlogumu takibe almışsın, teşekkür ederim. Ben de seni takibe aldım. Anladığım kadarıyla sorumluluklarının farkında olan başarıyı önemseyen birisin. Bu çok değerli. Çabanı tamamlayıp, önlemini alıp akışa teslim olmak seni rahatlatır. Herkesin her yönüyle kendini geliştirmesi kişisel bir yolculuktur, biriciktir. Kendine hazırladığın notlara da duruma göre başvurabilirsin elbette. Sevgiler...
Teşekkür ederim, hoş geldin. ^^
SilAkışa teslim olmak biraz tevekkül gerektiriyor. Bende de o biraz eksilmiş olmalı. Hayır anlamıyorum. Bu kadar mükemmeliyetçi biri için nasıl bu kadar tembelim, hiç anlamıyorum. Madem her şey kontrolün altında olsun istiyorsan el eline değil mi? Ya da heyecan arama, elindeki düzeni bozma. Kendime eziyetim resmen. Ama halledeceğim tez zamanda. Hem manevi yanımı, hem de kendimle çelişen yanımı... İnşallah. ^^
Çok iyi bir ortalamanız var. Kendinizi yetersiz hissetmenize gerek yok. Zaten iş hayatına atılınca okul başarısıyla iş hayatının pek alakasının olmadığını göreceksiniz. İş hayatı bambaşka bir dünya.
YanıtlaSilHepimiz kendimizi bazen yetersiz hissediyoruz. Bu çok normal bence. Kimse her konuda mükemmel olamaz. Kendini öyle hisseden narsistler var ama biz onlardan olmayalım :-)