15 Mayıs 2021 Cumartesi

Can Dostum ~ Mucize - Blogları Canlandırma Projesi (BCP) - Nisan

Blogları Canlandırma Projesi de olmasa elim varıp da bir şeyler yazamayacağım sanırım. Bir ay daha geçti -hatta üzerine 15 gün daha- ve ben bu ayın konusu için buradayım. Şimdi düşününce iyi ki katılmışım diyorum. Bu ay için çocuk, aile, dostluk temalarından istediğimiz ya da istediklerimiz hakkında okumalar, izlemeler yapacaktık. Ben de bu ay için iki film izledim.


İsmi Can Dostum olarak çevrilmiş 2011 yapımı Fransız filmi Intouchables'ı izledim. Toplam 9 farklı ödül almış, felçli Philip ve bakıcılık için işe aldığı Driss'in dostluğunu anlatıyor. Driss'in aile hayatı biraz problemli. Devletten bir çeşit yardım almak için birkaç işe başvurup reddedilmesi gerekiyor ki, başvurduğu işlerden bir tanesi de Philip'in işi. Aslında işi almak için gelmese de ailevi sorunları yüzünden bir şekilde işe giriyor. Sonrasında izlediğimiz ise tatlı bir dostluk hikayesi. Hint yapımı Guzaarish'le ve Jojo Moyes'un yazdığı Senden Önce Ben'e benziyor konu bakımından. Hatta daha önce izlediğim bir başka filmi daha hatırlatıyor ama onun hangi film olduğunu bir türlü bulamadım. Yine de her dostluk hikayesi gibi sıcacık. İnsan benzerlerini izlemiş olsa bile, aynı keyfi alıyor bu filmi de izlerken. Su katılmamış bir dram da sayılmaz hem. Sizi ağlatıp ağlatıp rahatlatacak değil. Sadece sıcacık işte...

Omar Sy'ı Netflix'teki Lupin'den tanıyorum. Ama beni etkileyen Françeis Cluzet'in yani Philip'in oyunculuğu oldu. Mimikleri, sesi, her şeyiyle rolüne hayran bıraktı beni. Adamın diğer filmlerini de araştırıp kesinlikle izleyeceğim.



Gelelim bu ayın favorisine. Daha önce Wonder'ın kitabını okumuş ve çok da etkilenmemiş biri olarak filmine bayıldım. Benim için şaşırtıcı bir durum çünkü genelde ya okuduğum kitaplar her zaman uyarlamalarından çok daha iyi oluyor ya da "hah, olmuş, daha iyisi olamazdı zaten bu kitabın filmi için," dedirtiyor. İlk defa bir film kitabının üzerine kat kat çıktı. O kadar güzeldi ki. 

Wonder bize Auggie'nin hikayesini anlatıyor. Auggie doğuştan Treacher Collins sendromuna sahip ve birçok ameliyat geçirmiş. Bu yüzden de yaşıtlarından biraz farklı görünüyor. Tatlı mı tatlı bir çocuk. Çok da zeki. 5. sınıfa kadar annesi evde eğitim veriyor Auggie'ye fakat annesinin yetersiz kalmaya başladığı bir zaman geliyor en nihayetinde. Bu yüzden 5. sınıfı normal bir okulda okumasına karar veriyorlar. Hikayemiz böyle başlıyor. 

Çocukların dünyasının ne kadar acımasız olabileceğini hepimiz biliyoruz. Birçoğumuz ya zorbalık görmüşüzdür ya çocuk aklıyla, bilerek ya da bilmeyerek zorbalık yapmışızdır ya da bunlara şahit olmuşuzdur. Bir de farklı görünen bir çocuğun bu dünyaya ilk defa gelişini düşünün, ne kadar zor olur değil mi? Yine de her zorluğun sonunda bir güzelliğe kavuşulduğunu, rahata erildiğini hepimiz biliyoruz. Yeter ki göğüs germeyi bilelim.

Filmin en sevdiğim yanı, olan biteni farklı gözlerden izliyor oluşumuz, farklı hayatlara şahit oluşumuz oldu sanırım. Örneğin Auggie'nin bir ablası var ve filmin başında Auggie'nin hikayesini Auggie'nin gözünden dinlerken, bir süre sonra ablası başrole bürünüyor ve Auggie'yi bir de onun gözünden izleyip, ablasının hayatını da öğreniyoruz. Empatiyi dibine kadar hissettiren bir film bu yüzden. Karakterlerin çoğunun kafasından geçenleri, yaşadıkları sıkıntıları görüyoruz. Kurgusuna hayran bıraktı.

Filmi sıcacık yapan özelliklerden biri tabi ki aile bağı. Auggie'nin ailesini izlemek zaten yeterince hoşken, sadece kan bağıyla aile olunmadığını da görüyoruz. Bir de zorbalığın ya da  sevginin doğuştan gelmediğini öğrenmemizi sağlayan minik karakterlerimiz var. Film her açıdan kalbimi kazandı. Konusu oyunculukları, kurgusu... Kesinlikle tavsiye ediyorum. Herkes izlesin ama özellikle çocuklu aileler çocuklarıyla birlikte izlemeli bence.

Ben daha çok şey yazarım da, keyfini iyice kaçırmayayım. Sırf kurgusu için bile yeniden izleyebilirim filmi. Siz de izleyin izlettirin efenim.  İyi bayramlar dilerim. ^^

6 yorum:

  1. Wonder in kitabını okudum ama filmi henüz izlemedim. Can dostum un konusunu okurken bana da Senden Önce Ben in konusunu hatırlattı. Nisan ayının linklerini fighting topladı. Onun bloğuna yorum bırakıver seni de listeye eklesin. :)

    YanıtlaSil
  2. Konuları güzelmiş. İzlemek gerek. Wonder' i merak ettim özellikle. Tanıtım için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  3. Can Dostum’u severek izlemiştim. Diğer filmin de sanırım kitabı vardı ilk onu okumak isterim :)

    YanıtlaSil
  4. Can Dostum'u uzun zaman önce izlemiştim. Güzel bir filmdi. Özellikle klasik müzik sahnesini çok sevmiştim. Mucize dram yöne fazla olduğu için ilgimi çekmeyen bir kitaptı/filmdi. Yorumları o kadar güzel ki fikrimi değiştirdim. Önce kitabını okuyacağım, sonra da filmini izleyeceğim.

    YanıtlaSil
  5. Blogunuzu takipteyim bloguna beklerim.

    YanıtlaSil
  6. Can dostum'u çok severek izlemiştim. Wonder filmini de listeme ekledim. Farklı gözlerle olayı anlatma fikri bana hep cazip gelmiştir. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil